Otizmli çocukların aileleri, devletin katkısıyla özel gereksinimli bireylere ücretsiz verilen ayda 8 saatlik bireysel eÄitimin en az 40 saate çıkarılmasını talep ediyor.
DoÄuÅtan gelen ya da yaÅamın ilk yıllarında ortaya çıkan, etkileÅim ve iletiÅim alanında belirgin gecikme, sapma ve kısıtlayıcı ilgi alanlarıyla kendini gösteren nöro-geliÅimsel bir farklılık olan Otizm Spektrum BozukluÄu’na (OSB) sahip bireylerin geliÅim süreçlerinde erken tanı ve akabinde baÅlatılan erken eÄitim programı büyük rol oynuyor.
Bu kapsamda, gerekli sosyal ve akademik Åartları karÅılayan otizmli öÄrenciler, “kaynaÅtırma eÄitimi” ile uygun resmi okul ya da kuruma yerleÅtirilerek, normal geliÅim gösteren akranlarıyla eÄitim alabiliyor.
Ayrıca, otizmli çocuklar, eÄitim ve sosyal ihtiyaçlarının karÅılanması amacıyla geliÅtirilen ve devletin desteÄiyle ücretsiz verilen; 8 saati bireysel, 4 saati grup olmak üzere ayda 12 saatlik özel eÄitimlerden yararlanabiliyor.
Ancak birçok aile, otizmli çocuklarının eÄitiminde çeÅitli zorluklarla karÅılaÅıyor. KaynaÅtırma öÄrencilerinin eÄitimlerine, kimi zaman okul yönetimi kimi zaman öÄretmen ya da diÄer öÄrencilerin velileri tarafından ket vurulabiliyor.
Ebeveynler, özel eÄitimlerin alan mezunu tecrübeli öÄretmenler tarafından verilmesi ve “Otizm Spektrum BozukluÄu OlanâBireylere YönelikâUlusalâEylem Planı” kapsamında ders saatinin en az 40’a çıkarılması talebinde bulunuyor.
“VAZGEÃMEDÄ°K, OKUL DEÄÄ°ÅTÄ°RDÄ°K”
Ortaokul 8. sınıf kaynaÅtırma öÄrencisi Ceren Gökçe’nin babası ve Otizm Dernekleri Federasyonu BaÅkan Yardımcısı Tolga Gökçe, otizmde ilerlemenin tek yolunun bilimsel temellere dayalı ve özel eÄitimciler tarafından verilen eÄitim olduÄunu ifade etti.
Otizm tanısı 21 aylıkken konulan Ceren’i de hemen özel eÄitime baÅlattıklarını aktaran Gökçe, kaynaÅtırma eÄitiminde yaÅadıkları problemlere iliÅkin Åunları anlattı:
“EÄitim hayatına baÅlarken kızım okuma yazma biliyordu, dört iÅlemi yapabiliyordu. Ä°ngilizce anlayıp konuÅabiliyordu. Buna raÄmen semtimizdeki adrese dayalı devlet okuluna baÅladıÄımız gün okuldan kabul edilmedik ve gönderilmeye çalıÅıldık. ÃocuÄumuzu okul hayatına sokabilmek için çok mücadele ettik. ÃÄretmenler ve okul idaresi kendilerinin donanımlı olmadıÄını, otizmli bir çocuk karÅısında neler yapabileceklerini bilmediklerini ifade ediyorlardı. Aslında cesaretleri yoktu. Ãocuklara fırsat verme konusunda sorunları vardı. Biz vazgeçmedik. Birkaç okul deÄiÅtirdik. Sınıf öÄretmenimiz diÄer velilere ‘Otizmli bir çocuk varken sizin çocuklarınıza eÄitimi düzgün veremeyeceÄim.’ deyince veliler de bize cephe aldılar.”
YaÅadıkları olayların ardından ilkokul birinci sınıfın yarı dönemine kadar zor gelebildiklerini anlatan Gökçe, adrese dayalı okul sistemiyle kızının ikinci dönemde baÅka bir okula baÅladıÄını, buradaki öÄretmeninin Ceren’e fırsat verdiÄini ve her konuda yardım ettiÄini belirtti. Gökçe, özel gereksinimli çocukların toplumsal hayata katılımları için öÄretmenin önemini vurguladı.
Zaman içerisinde sorunları aÅtıklarını ve ailece edindikleri tecrübelerle sivil toplum kuruluÅlarında çalıÅmaya baÅladıklarını söyleyen Gökçe, “Ãzellikle okulların kayıt dönemlerinde çok telefon geliyor. Okula kabul edilmeyen, uzaklaÅtırılmak istenen otizmli çocuklar… Bize ulaÅan ailelere destek olmaya çalıÅıyoruz. Bu, devlet politikası haline gelmeli. Erken tanı, müdahale ve nitelikli özel eÄitim ile ileri yaÅlarda topluma ve devlete faydalı kiÅiler olacaklarını biz görüyoruz.” dedi.
Devlet tarafından saÄlanan ücretsiz eÄitimin yetersiz olduÄuna deÄinen Gökçe, “Devletimiz ayda 8 derslik rehabilitasyon desteÄi veriyor. 4 ders de grup terapisi Åeklinde veriliyor. Åöyle düÅünün, tipik geliÅim gösteren bir çocuÄun ilkokulda alfabeyi öÄrenmesi için ne kadar zaman gerekiyor? Otizmli bir bireyin ayda 8 saatlik eÄitimle bunları öÄrenebilmesi kesinlikle mümkün deÄil. Bunun en az 40 saat olması gerekiyor. Devlete sunduÄumuz ve 3 Aralık 2016’da kabul edilerek resmi gazetede yayımlanan Eylem Planı’nda hepsi var. Bunlar hayata geçerse ailelerimiz her alanda rahat edecek.” deÄerlendirmesinde bulundu.
“TOPLUMUMUZUN BU DURUMLA Ä°LGÄ°LÄ° HÄ°ÃBÄ°R FÄ°KRÄ° YOK”
Ä°lkokul 1. sınıf kaynaÅtırma öÄrencisi Erkin Gedik’in annesi Berna Gedik, oÄlunu kaynaÅtırma öÄrencisi kabul eden ve otizmli öÄrencilere aÅina olan öÄretmenlerin bulunduÄu bir devlet okuluna kaydettirdikleri için diÄer ailelerin yaÅadıkları sıkıntılarla karÅılaÅmadıklarını, ancak bu okulların sayısının çok az olduÄunu ifade etti.
Okuldaki eÄitimin normal öÄrenciler için yeterli olsa da otizmli öÄrenciler için yetersiz kaldıÄını, bu nedenle dıÅarıdan muhakkak desteklenmeleri gerektiÄini belirten Gedik, kaynaÅtırma eÄitiminde yaÅanan sorunlara iliÅkin Åunları söyledi:
“KaynaÅtırmaya uygun çocuklar var, uygun olmayan ama normal çocukların olduÄu sınıfa bir Åekilde yerleÅtirilmiÅ olanlar da var. Toplum içinde nasıl davranacaklarını bilemediklerinden sıkıntı yaratıyor. ArkadaÅına sevgisini göstermeye çalıÅıyor ama kendisini kontrol edemediÄi için vuruyor, kırıyor. Zarar gören çocuÄun ailesi doÄal olarak tepki gösteriyor. Halbuki çocuÄun nasıl davranacaÄına dair fikirleri olsa medyada gördüÄümüz durumları yaÅamayacaÄız. Sıkıntımız Åu ki, toplumumuzun bu durumla ilgili hiçbir fikri yok ve bu herhangi bir ailenin baÅına gelebilir. Birçok aile çocukları çok daha aÄır durumda olduÄu halde bunun farkında deÄil. Ãncelikle bunun bilgisinin insanlara verilmesi gerekiyor. Ä°nsanların bir fikri olursa, bu, eÄitime çok daha güzel yansıyacak. En azından o çocuklara anlayıŠgösterilecek ya da çocukların diÄer arkadaÅları tarafından kabul edilmesi saÄlanacak.”
“EÄÄ°TÄ°MLERÄ° ÃOK DAHA EHÄ°L ÃÄRETMENLERÄ°N VERMESÄ° GEREKÄ°YOR”
Ä°lkokul 4. sınıf kaynaÅtırma öÄrencisi Ali Cemil Soylu’nun annesi Rabia BüÅra Soylu da haklarının daha iyi korunacaÄına inandıkları için eÄitim sürecinde devlet okulunu seçtiklerini söyledi.
Otizmli bireylere ayrılan ders saatlerinin yeterli olmadıÄını ifade eden Soylu, Åöyle konuÅtu:
“Ayda 8 saat bu çocuklar için çok az. Devletin tanıdıÄı limiti Ali Cemil’in aÅtıÄı zamanlar oldu. Bazı çocukların çok daha fazlasına ihtiyaç duyduÄu anlar oluyor. EÄitimleri de çok daha ehil, bu alandan mezun öÄretmenlerin vermesi gerektiÄine inanıyorum. Normal geliÅen bir çocuÄa eÄitim verdiÄinizde bunun karÅılıÄını görüyorsunuz ama otizmli çocuklarda bunun meyvesini çok geç alabiliyorsunuz, bazen alamıyorsunuz. Bu da ciddi motivasyon gerektiren bir iÅ. Mesleki tükenmiÅliÄi çok daha hızlı yaÅayabiliyor bu alanda çalıÅan öÄretmenlerimiz. Böyle riskleri olan bir meslekte alan mezunu olmayanların çalıÅtırılmasını doÄru bulmuyorum. Siz çocuÄunuzun eÄitim aldıÄını düÅünürken aslında gerekli eÄitimi almıyor. Zaten kısıtlı verilen saatleri de, alan mezunu olmayan öÄretmenlerle doldurmuÅ oluyorsunuz.”
Soylu, oÄlunun erken yaÅta aldıÄı eÄitim sayesinde topluma uyum saÄlayabildiÄini, bu yüzden otizmli çocukların hayatında eÄitimin önemli olduÄunu sözlerine ekledi.
VÄ°DEO: 21 YAÅINDAKÄ° OTÄ°ZMLÄ° GENCÄ°N Ä°LHAM VEREN HÄ°KAYESÄ° (06.07.2019)
Devamı: "Otizmde özel eÄitim saatleri artırılsın"
Kaynak: NTV