Türkiye’de ilk laparoskopik böbrek nakli bu fakültede yapıldı.

Türkiye’de ilk ve başarılı laparoskopik böbrek nakli geçtiğimiz günlerde Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı öğretim üyeleri tarafından gerçekleştirildi. Bu nakil sonrasında aynı ekip tarafından başarılı geçen bir laparoskopik böbrek nakli daha yapıldı.

Son dönem böbrek yetmezliği gelişen hastalarda tercih edilen tedavi yönteminin böbrek nakli olduğunu belirten Ondokuz Mayıs Üniversitesi Böbrek Nakli Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Y. Kamil Yakupoğlu, 1954 yılında Dr. Murray ve arkadaşları tarafından A.B.D.’de Harvard Üniversitesi’nde gerçekleştirilen ilk başarılı böbrek naklinden sonra bu tedavi yöntemi ile milyonlarca insan tedavi edildiğini belirtti.

Doç. Dr. Yakupoğlu, “Böbrek nakli alanında yaşanan gelişmeler çoğunlukla organın reddini önleyici ilaç tedavileri üzerine yoğunlaşmış, cerrahi alanda ise 1995 yılına kadar önemli bir değişiklik olmadan gelinmiştir. 1995’de canlı vericili böbrek nakillerinde, karın boşluğuna 3-4 adet delikten özel cerrahi aletlerle girilerek, böbreğin klasik açık yönteme göre çok daha küçük bir kesi ile çıkarılmasını sağlayan bir devrim niteliğinde ‘laparoskopik donör nefrektomi’ ameliyatı gerçekleştirilmiştir. Bu ameliyat da kısa süre içerisinde tüm dünyada yaygınlaşarak artık günümüzde altın standart haline gelmiş ve ülkemizde yaygın olarak kullanılmaktadır. Böylelikle çok yüce bir iş yapan organ vericilerinin çok daha az ağrılı ve kozmetik olarak çok daha küçük bir kesi ile ameliyat olmaları sağlanmış, böylelikle bağışçı sayılarının artmasını sağlamıştır” dedi.

 

Doç. Dr. Y. Kamil Yakupoğlu

 

 

Alıcı ameliyatlarının ise 2010 yılına kadar, 1954 yılında Dr. Murray’in tarif ettiği şekilde gerçekleştirildiğini ifade eden Doç. Dr. Yakupoğlu, “İlk defa 2010 yılında hem laparoskopik hem de robot yardımlı laparoskopik yöntemle böbrek nakilleri gerçekleştirildikten sonra, yavaş yavaş dünyada belli merkezlerden laparoskopik ve robotik böbrek nakillerinin sonuçları gelmeye başladı. Kapalı yöntemle  gerçekleştirilen nakillerde açık yönteme göre ameliyat çok daha küçük bir kesi ile gerçekleştirileceği için bu ameliyatların önemli bir komplikasyonu olan yara yerinde cerrahi enfeksiyonlar daha nadir görülür. Bu da özellikle aşırı şişman (obez) ve şeker (diyabetik) hastaları için önemli bir avantajdır. Bu avantajlarının yanında, çok ciddi bir laparoskopik ve transplantasyon cerrahisi deneyimi gerektirir. Bu nedenle sadece çok deneyimli merkezlerce uygulanması gerekir” diye konuştu.

AYNI YÖNTEMİ İKİNCİ KEZ YİNE AYNI EKİP GERÇEKLEŞTİRDİ

Ülkemizde ilk ve başarılı laparoskopik böbrek nakli ise geçtiğimiz günlerde Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı öğretim üyeleri Doç. Dr. Ender Özden, Doç. Dr. Y. Kamil Yakupoğlu ve Prof. Dr. Şaban Sarıkaya tarafından gerçekleştirildi. Bu naklin sonrasında aynı ekip tarafından ikinci laparoskopik böbrek nakli, bir buçuk yıldır hemodiyaliz tedavisi altındaki 35 yaşında Fatsa’da yaşayan Uğur Günen’e 3,5 saat süren başarılı bir ameliyatla gerçekleştirildi. Trabzon’da bağışlanan kadavra donörden elde edilen böbreklerden biri Uğur Günen’e nakil edilirken diğeri ise yine aynı ekip tarafından bir başka hastaya klasik açık yöntemle nakil edildi.

 

Doç. Dr. Ender Özden

 

 

Cerrahi ekipten Doç. Dr. Ender Özden, “Laparoskopik cerrahi, ameliyat yapılan hastalarda daha hızlı bir iyileşme ve daha konforlu bir ameliyat sonrası dönem sağlamaktadır. Laparoskopik cerrahinin sahip olduğu avantajları, nakil yapılacak hastalar da fazlasıyla hak etmektedirler. Ancak böbrek naklinin laparoskopik olarak yapılması hem laparoskopi hem de böbrek nakli konusunda ciddi deneyim gerektirmektedir. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Üroloji Anabilim Dalı her iki cerrahi teknik açısından ciddi tecrübeye sahip kliniklerden birisidir. Bu zor ve tecrübe gerektiren ameliyatı yapmaktan mutluluk duymaktayız” dedi.

Doç. Dr. Yakupoğlu ise, başarılı geçen ameliyatlardan sonra her iki hastanın sağlık durumlarının iyi olduğunu ve böbrek fonksiyonlarının eş zamanlı olarak iyileştiğini bildirdi. Her iki hastanın da kısa süre içerisinde normal hayatlarına geri dönebileceğini belirten Doç. Dr. Yakupoğlu, “Laparoskopik yöntemle ameliyat olan hastalarımızda daha konforlu bir nekahet dönemine tanıklık ettik. Bunun yanında, böyle zorlu bir ameliyatı başarıyla ilk defa merkezimizde gerçekleştirmiş olmanın ve devamını getirmenin haklı gururunu da yaşıyoruz” diye konuştu.