Röportajımızı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden bu yıl mezun olan Ali YAZICI ile yapacağız. İyi günler dilerim Ali YAZICI. Bize kendinizden bahsedermisiniz ?

Ali YAZICI : Öncelikle tüm OFL ailesine selamlar diliyorum, ayrıca yeni tercih yapacak arkadaşlarımızın da mutlu olacakları bölüme yerleşmelerini temenni ediyorum.

Ben Rize-ardeşen doğumluyum. 2009 OFL mezunuyum. Aynı yıl Ege Tıp Fak. ne başladım ve bu yıl itibariyle öğrencilik hayatımı tamamlamış bulunuyorum. 2 ay içerisinde gerçekleşecek atamaları bekliyorum ve aynı zamanda TUS ( tıpta uzamanlık sınavı ) a hazırlanmaktayım.

K.K : Başta şunu sormak istiyorum, sizi Tıp Fakültesi yazmaya, doktor olamaya teşvik eden şey neydi ?

A.Y : Öncelikle şunu söyleyeyim. Ben lise 3. sınıfa kadar hukuk siyasal bilimler gibi bölümler düşünüyordum. Fakat tercih dönemine kadar süre gelen, ailemin , hocalarımın ve arkadaşlarımın telkinleri beni doktorlukla ilgili araştırmalara itti. Tabi benimde tıp fakültesi hakkında merakım vardı, tamamen isteksiz değildim. Bir kaç doktor arkadaşım, bir kaç tıp fak. okuyan öğrenci arkadaşımlar görüştüm. Ayrınlıtı araştırmalarım sonucunda, bu meslekte de mutlu olabileceğime ve bu meslekte de hayallerimi gerçekleştirebileceğime kanaat getirdim. Türkiye şartlarında prestijli bir meslek olduğunu düşünmem de tercih etmeme sebep oldu. Şuan çiçeği burnunda bir doktorum ve iyiki okumuşum diyorum. Çünkü hekimlik gerçekten kutsal bir meslek.

K.K : Peki bize İzmir ve Ege tıp hakkında bilgi verirmisiniz ?

A.Y : İzmir’e kayıt öncesinde hiç gelmemiştim ama izmir hakkında hep güzel şeyler duymuştum. İstanbul ve Ankarayı da düşünüyordum. Açıkcası istanbul beni gerebilirdi, ankarada tam tersi çok sakin ve aynı zamanda deniz yok ( ben biraz denize düşkünüm bu arada ) Eee izmir hakkında da hep güzel şeyler düşündüğüm için izmir yazdım sonuç olarak. İzmir’de hem istanbul’un karmaşıklığını hem de ankara’nın sakinliğini bir arada bulabilirsiniz. Ayrıca izmir kişisel gelişiminiz açısından her türlü imkanı bulabileceğiniz büyük bir şehir. Bence bir öğrenci rahat bir şekilde yaşayabilir. Ulaşım imkanı açısından konforlu maddi giderler açısından türkiye standartlarında olduğu söylenebilir.

Ege üniveristesine gelince öncelikle 1955’te kurulan köklü bir üniversite. Ege üni. de hem dünya standartlarında bir eğitim alabilirsiniz, hem de sosyal açıdan istediğiniz her türlü aktiviteyi bulabilirsiniz. Benim şuana kadar hayal edip gerçekleştiremediğim birşey olmadı. Ayrıca üniversitemiz modern tıp eğitimini türkiyede en iyi uygulayan üniversitelerden biri. Kendi alanında isim yapmış sayısız hocamız mevcut, her türlü imkana sahip bir fiziksel donanımıda var. Şöyle küçük bir örnek vereyim ; bazı üniversiteler anatomi eğitimi için kadavra bulamazken, bizde her türlü sistem ve organ için ayrı açılmış onlarca kadavra mevcut. Hasta profili açısından bütün türkiyeyi kapsayan büyük bir hastaneye sahibiz. Ege bölgesinin yanında , bir çok bölgeden hastaların buraya gelmesi, böyle çeşitli hastaların olması ve böyle çeşitli hastalıkları görmemiz, aldığımız mesleki tecrübeyi ve hekimlik becerisini iyi bir noktaya taşımamıza sebep oluyor.

K.K : Peki eğitim sistemi hakkında biraz bilgi verirmisin ?

A.Y : Üniversitemizde uygulama üç ayrı dönemden oluşuyor. Dikey ve yatay entegrasyonun olduğu bir sistem. Bu dikey entegrasyona göre öncelikle temel bilimler, yıllar ilerledikçe klinik bilimlerin hakim olduğu ve bunların yatay entegrasyonla desteklendiği modern bir tıp eğitimi alıyoruz. Bilimsellik ve evrensellik de en önemli ilkelerimiz tabiki. Her dönem sonu o döneme ait genel bir sınav, aralarda üç ayrı yazılı sınav mevcut. Bunlar başlarda öğrenci psikolojisiyle saçma bulduğum, fakat şuan da hekimlik hayatıma çok katkısı olacağını düşündüğüm uygulama sınavlarıyla desteklenmekte. Bunların hepsinin ortalaması 60 olunca geçiyorsunuz. Tıp Fakültesi şartlarında ortalama bir öğrencinin rahatlıkla başarılı olabileceği bir sistem yani.

K. K : Son olarak tercih yapacak arkadaşlara söylemek istediğiniz, eklemek istediğiniz birşey var mı ?

A.Y : Ben tercih yapacak arkadaşlara öncelikle , gerçekten mutlu olabilecekleri , yapmaktan zevk alacakları bir bölümü seçmelerini tavsiye ediyorum. Sonra bu bölümü hangi şehirde ve hangi üniversitede okurlarsa mutlu olabileceklerini belirlemelerini tavsiye ediyorum. Son olarak OFL’ nin sembol hocalarından Nedim GÜMÜŞKAYA‘ nın söylediği gibi ; “nerede olursan ol, hangi bölümde olursan ol, arayan değil aranan aranan adam olmak lazım” tavsiyesini hatırlatmak istiyorum.

Herkese tekrardan başarılar ve mutlu yarınlar diliyorum, tüm OFL’ ne selamlarımı iletiyorum.
K.K : Tüm arkadaşlarımızın tercih döneminde önleri açık olsun. Tüm OFL ‘ ne selamlarımızı iletiyorum.

editörün notu : Tercih döneminin başladığı bu sıcak günlerde , öğrenci arkadaşlarımıza yol ve yön gösteren bu röportaj için Kadirhan KAYA ve Ali YAZICI ya teşekkürlerimizi sunuyoruz. Hep birlikte mutlu yarınları görmemiz ve yaşamamız dileğiyle..