Herkes dinler mi, herkes te böyle mi yapıyor. Bakın ben, onu bunu hiç bilemem. Kimi dinler, kimileri dinlemez.
Eskinin asistanı, Åimdinin hocaları, yine eskilerden çoktan rahmetli olmuÅ bir ana bilimdalı baÅkanını anlatırlardı. Hoca, kliniÄe yeni gelen asistana en az bir yıl süreyle hiç selam vermezmiÅ. Ben hocanın bu davranıÅını Åöyle anlıyorum: âHey genç doktor, sen buraya yeni geldin ama, ben seni henüz adam yerine bile koymuyorum. Seni adam yerine koyabilmem için, bir fırın ekmek yemen, en azından bir yıl burada çalıÅman lazım. Sen henüz gastro intestinal sistemde son halkadasın, buna göre yerini ve haddini bilâ.Â
O eski kafalı hocalar, çok Åükür kalmadı. Büyük hoca, hocabey vizite gelecek te kimse tınmayacak. Hoca geliyor diye, önceden haber verdirenler. Hatta zil çaldıranlar mı ararsın, daha neler neler. Alarme olsunlar, aportta beklesinler diye. Ãnde büyük hoca, arkasında proflar, doç lar, uzmanlar, asistanlar, en arkada öÄrenciler olmak üzere, en az otuz, kırk kiÅilik ekiple vizite çıkılıyor. Sanılır ki, padiÅah Eflak BoÄdanâa sefere çıkıyor.
Nerde, o eski on beÅ yirmi kiÅilik hasta salonları. Yayıl yayılabildiÄin, baÄır baÄırabildiÄin kadar. Ä°ster koro, ister solo, istersen arya söyle. Åimdi öyle mi birader, hastalar tek kiÅilik ufacık odalarda. Refakatçi yataÄı, buzdolabı, TV, giriÅinde banyo tuvalet. BeÅ kiÅiyle vizite çıkacak olsan, ekibin yarısı kapının dibinde kalıyor.
– Dr Kemal bey vizite katılmıyor mu, hastamızın interni nerede? -Hocam odaya sıÄamadık, kapı giriÅinde sizi bekliyordur. – Onlar da gelsinler içeriye. Ä°ntern de gelsin, gelsin de, hastayı bir de o anlatsın bakalım.
Ä°lk gününden itibaren ben asistanlarımızı hep dinlemiÅimdir.
Asistanları dinlemek lazım. Bilgi, deneyim, tecrübe ne derseniz deyin, doÄal olarak hocalarda fazla. Asistanlar da, zaten kendilerini geliÅtirmek ve sonunda uzman olmak için buradalar. Kendi konularımızın dıÅında, bizlerdeki bilgiler eski, bazen demode. Genç doktorlardaki bilgiler se yeni ve güncel.
Ãyle kısaltılmıŠkelimeler kullandıklarında, sorarım ââbu nedirâ diye. Bu konulardaki görüÅlerime bilirim hocalardan bazıları karÅı çıkarlar. Ben de o zaman onlara, – âsenin tıp fakültesinde okuduÄun zamanlarda Åu Åu tanı araçları, böyle tedaviler var mıydıâ diye. Antibiyotiklerde, ilaçlarda, cihazlarda, tıbbi ve cerrahi tedavilerdeki geliÅmeleri nasıl yok sayacaksınız.
Ä°Åte bu nedenle, benim asistanlarım daha asistanlıklarının ilk gününden itibaren nazarımda çok deÄerlidirler. Emeklilik törenimde asistanlarım bana bir dolma kalem hediye ettiler. Benim için çok deÄerli olan bu armaÄanı ömrümün son gününe kadar hep yanımda bulunduracaÄım.
Aslında çok iyi anladım ben, ne demek istediklerini. Hocam yazmaya devam edin diyorlar. Yazmak için bir istek de asistanlarımızdan geldi.
TeÅekkürler benim deÄerli asistanlarım. Gençler. Ä°steklerinizi önemsiyor ve yazmaya devam ediyorum.
Prof. Dr. Haldun GÃNER
Gazi Ãniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve DoÄum A.D.ÃÄretim Ãyesi
Kaynak:Â http://www.medimagazin.com.tr/authors/haldun-guner/tr-asistanlari-dinlemek-lazim-72-9-4003.html