Güçlü bir bağışıklık sistemi için sağlıklı beslenmek büyük önem taşır. Özellikle doğada bulunan bazı besinler vücudu, kanı ve organları temizleyerek daha uzun ömürlü olmanıza yardımcı olur. Dünya tıp tarihine damga vuran, günümüzde de yoğun ilgi gören İbn-i Sina’nın reçeteleri arasında bulunan ve ‘beyni çalıştırıyor, mideye çok faydalı’ şeklinde anlattığı bir besin var ki düzenli tüketene hastalıklar uğramıyor.
İbni Sina, tıp alanında özellikle “el-Kanun fi’t-Tıbb” (Tıp Kanunu) adlı eseriyle tanınır. Bu eser, Batı tıbbının temel metinleri arasında yer alarak Ortaçağ boyunca Avrupa’da da büyük etki yapmıştır.
İbni Sina, Batı dünyasında Avicenna olarak bilinen, İslam dünyasının önemli filozof ve hekimlerinden biridir. İbn-i Sina özellikle doğada bulunan bazı besinlerin şifasına dikkat çeker.
Dünya tıp tarihine damga vuran, günümüzde de yoğun ilgi gören İbn-i Sina’nın reçeteleri arasında bulunan ve ‘beyni çalıştırıyor, mideye çok faydalı’ şeklinde anlattığı ‘kuzu kulağı’ en faydalı besinler arasında yer alıyor.
Kuzu kulağı, görüntüsüyle ıspanak roka ya da pazıya benzese de birçok bitkiden çok farklı. Kuzu kulağı özellikle vücut sağlığı için pek çok fayda sağlıyor.
Salatalarda tüketilen, yemeği pişirilen ya da kaynatılıp içilen kuzu kulağı adeta vitamin deposu. Demir ve fosfor zengini olan kuzu kulağı, sindirim sistemini düzenliyor, beyni çalıştırıyor ve mideye fayda sağlıyor.
Sağlık açısından faydalı ve oldukça zengin bir içeriğe sahip olan kuzu kulağı, tezgahlardaki yerini almaya başladı. A, B ve özellikle C vitamini bakımından güçlü bir içeriğe sahip olan kuzu kulağının, aynı zamanda demir ve fosfor yönünden de oldukça zengin olduğu biliniyor.
Elazığ’ın Palu ilçesinde dağlarda toplanan, nisan ile haziran ayları arasında çıkan kuzu kulağı, tezgahlarda yerini almaya başladı. Ekşimsi bir tadı olduğu için “tırşık” diye isimlendirilen bitki, salata olarak tüketildiği gibi pişirilerek de yeniyor. İbn-i Sina’nın da önerdiği kuzu kulağının pişirilip suyu süzüldüğü zaman beyni çalıştırdığı ve mideye çok faydalı olduğu biliniyor.
Kuzukulağı bitkisi (Pulmonaria officinalis), geleneksel tıpta bazı kullanımları bulunmaktadır. Genellikle şu durumlarda iyileştirici özellikleri olduğuna inanılır:
Kuzukulağı genellikle öksürüğü hafifletmek ve boğazı yatıştırmak için kullanılır. Özellikle soğuk algınlığı veya bronşit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında tercih edilebilir.
Anti-enflamatuar özellikleri nedeniyle, bazı durumlarda ağız içi iltihapları veya diğer hafif iltihaplanmaların tedavisinde destekleyici olarak kullanılabilir. Kandaki ve organlardaki mikrobu da temizler.
Düzenli olarak kullanıldığında idrar söktürücü özelliği sayesinde böbreklerin iyi çalışmasını sağlar. Sindirim sürecinin yavaş olmasından kaynaklı kabızlık problemini, bağırsakların yumuşamasını sağlayarak yok eder.
Kuzu kulağının cilde faydası çoktur. Egzama, sedef, sivilce, akne gibi cilt problemlerinden şikayetçiyseniz kuzu kulağı bitkisi ile hemen tanışmalısınız. 1 litre suya 50 gram kuzu kulağı ekleyip 10-15 dakika kaynatın ve elde ettiğiniz suyu aralıklarla günde 3 bardak tüketin. Kuzu kulağı cildi yeniler ve onarır. Sivilce oluşumunu tamamen ortadan kaldırır.
Güneşlenme sonrası cildinize aşırı yanık ve kızarıklık oluyorsa kuzu kulağı imdadınıza yetişebilir.
Güneşlenme sonrasında aşırı bir yanma hissi yaşıyorsanız ya da cildinizde güneş kaynaklı lekelenmeler var ise bir miktar kuzu kulağını haşlayıp ezerek püre haline getirin. Daha sonra şikâyet ettiğiniz bölge üzerine uygulayıp bir süre bekletin.
Cildi yatıştırıcı etkileri nedeniyle, hafif yanıklar, cilt tahrişleri veya küçük yaraların tedavisinde kullanılabilir.Ancak, her bitki gibi, kuzukulağı da dikkatli kullanılmalıdır. Uzun süreli veya aşırı kullanım bazı insanlar için yan etkilere veya alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle, kullanmadan önce bir sağlık uzmanına veya doğal tedavi uzmanına danışmak önemlidir.
Devamı: İbn-i Sina’nın her derde deva reçetesi| Dünya tıp tarihine damga vuran besin! Kanı temizleyip, vücuttaki iltihabı söküyor
Kaynak: NTV