Tıp fakültelerine “tütün ile mücadele eğitimi”

Kansere neden olan alışkanlıkların en başında gelen tütün ile mücadele için tıp fakülteleri eğitim sürecinde tütüne karşı davranış kazandırma ve bilinçlendirmek için yeni bir proje gerçekleştirilecek. Projenin hayata geçmesi durumunda doktor adayları altı senelik eğitim hayatları boyunca tütünle mücadele konusunda da eğitim alacak. 

Ülkemizde kansere neden olan zararlı alışkanların en başında tütün ürünleri kullanımı geliyor. Bunun yanı sıra alkol, yanlış beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşama bağlı olarak ortaya çıkan diyabet ve obezite de kanserin başlıca sebepleri arasında gösteriliyor.

Sağlıklı ortamda sağlıklı yaşam ve sağlıklı beslenme sayesinde, ülkemizde kanserlerin yüzde 35-40’ının önlenebileceğini belirten Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türkiye Kanser Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özet, önlenebilir kanserlerden korunmak için neler yapılabileceğini anlattı.

Tıp fakültelerine “tütün ile mücadele eğitimi”

Prof. Dr. Özet, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB), Türkiye Kanser Enstitüsü, Yükseköğretim Kurulu(YÖK) ve Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Fikri İçli başkanlığında, tütün ile mücadele kurulu tarafından başlatılacak yeni bir çalışmayla tütün ve tütün ürünleriyle mücadele konusunda tıp fakültelerinde ilk olacak bir projenin başlayacağı bilgisini verdi.

Proje kapsamında, tıp fakültelerine başlayan birinci sınıf öğrencilerine tütün ile mücadele ve zararları konusunda bilgilendirme eğitimleri verilecek. Yeni eğitim-öğretim dönemi içinde devam edecek bu eğitimler altı senelik tıp eğitimi boyunca sürecek. Her senenin başında yapılacak anketler ile doktor adaylarının tütün ile mücadele ve tütünsüz yaşam konusundaki bilgi düzeyleri ölçülecek.

Tıp fakültelerinin yakınında sigara temin edilecek yerlerin azaltılmasını da kapsayacak bu projenin amacı; tıp fakültesinden mezun olup, hekimlik hayatına başlayacak olan doktorların tütün ile mücadele konusunda birer rol model olmaları, toplumu ve hastalarını eğitecek seviyede bilgi ve donanıma sahip olmalarının yanı sıra kendilerinin de tütün ve benzeri zararlı alışkanlıklardan uzak kalmalarını sağlamak olacak.

Türkiye’deki kanserlerin yüzde 35-40’ı önlenebilir kanserlerden oluşuyor

Sigara kullanımı ve sağlıksız beslenme nedeni ile oluşan kanserlerin önlenebilir kanserler olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özet, hekimlerin tıp eğitimi boyunca öğrenecekleri mücadele yöntemlerinin, hem kendilerinin hem de hastalarının bu tür kanserlere yakalanmasını önlemede faydalı olacağının altını çizdi.

Türkiye’deki kanser hastalarının yüzde 35-40’ının önlenebilir kanserlere yakalandığı bilgisini veren Prof. Dr. Özet; TÜSEB, Türkiye Kanser Enstitüsü ve ülkemizdeki tüm tıp fakültelerinin temsilci öğretim üyesi ve öğrencileriyle 24 Şubat tarihinde yapılacak toplantıda ilk adımın tıp fakülteleri için atılacağını, bu projenin hayata geçmesi durumunda ise tüm üniversitelerin fakülteleri için de benzer önleme programlarının uygulanabileceği bilgisini verdi.

Diyabet ve obezite kanser nedeni!

Kanserin en büyük nedeni olarak gösterilen ve kendisine başvuran hastaların yüzde 30-35’inin sigara kullanımı nedeni ile kansere yakalandığı bilgisini veren Prof. Dr. Özet, kansere neden olan ikincil sebebin ise obezite ve diyabet olduğunu ifade etti.

Yanlış beslenme alışkanlığı, hareketsiz yaşam gibi sebeplerle obezite, diyabet ve tansiyon hastalıklarının ve buna bağlı oluşan kanserlerin sayısının da günden güne arttığını belirten Prof. Dr. Özet,

“Öncelikle hedefimiz toplumdaki yanlış beslenme alışkanlığının düzeltilmesi. Özellikle safra yolu, pankreas, karaciğer, kolon, prostat, meme ve endometriyum gibi kanserler bu sebeple artış gösteriyor.” açıklamasında bulundu.

“Nişasta bazlı şeker” yağ olarak depolanıyor

Beslenmede yapılan en büyük yanlışlığın yüksek kalorili, kızartılmış, aşırı tuzlu, çok fazla pişirilmiş gıdalar ve yağ olarak depolanan şekerlerin tüketilmesi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özet,

“Günümüzde hazır gıdalarda nişasta bazlı şekerler kullanılıyor. Özellikle meşrubatlarda, tatlılarda kullanılan bu şeker karaciğer yağlanmasına neden oluyor. Nişastanın enzimatik yöntemlerle şekere dönüştürülmesi sonucu elde edilen bu şeker, vücutta enerjiye dönüşemeyip direkt yağa dönüşüyor. Sonuçta karaciğer yağlanmasına ve kilo alımına neden oluyor. Geçmişte gıdalarda ya da içeceklerde kullanılan şeker, şeker pancarından elde edilirdi. Ancak, günümüzde çoğu gıdada ucuz olan nişasta bazlı şekerler kullanılıyor.” dedi.

Bunu Okudunuz mu?

Tıp eğitiminde taş devri: ‘Öğrenci çok altyapı yok’

Genel Sağlık-İş, ülkede verilen tıp eğitimiyle ilgili çalışma yaptı. Ortaya çıkan çarpıcı sonuçlar, ülkenin dört …

Koronavirüs nedeni ile tıp öğrencilerine simülasyonla tıp eğitimi

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi preklinik öncesi dönem öğrencileri, klinik ortamlarda uygulanması gereken ve koronavirüs nedeni …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.