Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) sonuçlarında, son yıllarda büyük bir deÄiÅiklik oldu. En baÅarılı hekimler, artık cildiye,göz, radyoloji ve fizik tedavi gibi branÅları tercih etmeye baÅladı.Son TUS sınavında en baÅarılı 100 hekim içinde ülkemizin en çok ihtiyacı olan kalp-damar,göÄüs , beyin cerrahisi ,kadın-doÄum,kardiyoloji,dahiliye gibi branÅları seçen hekimlerin olmaması dikkat çekiciydi.
Bu ne anlama geliyor?
Ciddi,hayati riski olan ameliyatlar, artık,özveriyle,hevesle kendini bu mesleÄe adayan hekimlerce deÄil, daha kolay ve az riskli branÅların puanını tutturamadıÄı için, isteksizce bu dala giren hekimlerce yapılacak. İç hastalıklarının komplike sorunları , bu dala meraklı hekimlerce deÄil,düÅük puan tutturan ve ilk fırsatta yeniden TUSâa girerek ,dal deÄiÅtirmek isteyen hekimlere kalacak.
Ne yazık ki artık hekimler, yaÅamla ölüm arasındaki ince çizgide seyreden riskli ameliyatlarla uÄraÅmak ,iç hastalıklarının teÅhis konulamayan zor olgularını çözmek istemiyor. Onun yerine hiç komplikasyon riski olmayan hafif hastalıkları, masa baÅında film veya tetkik sonucu yorumlamayı tercih ediyor.Bir baÅka deyiÅle, hastalarla karÅılaÅmaktan ,yüzyüze gelmekten kaçınıyor.
Son yıllarda bir çok deÄerli hekim, yoÄun hasta yükü olan kamu hastanelerini terkederek, az sayıda hastanın bakıldıÄı özel hastanelere ve vakıf üniversitelerine geçti. Ya da çok severek seçtiÄi mesleÄini terkederek, resimle,tarımla,lokantacılıkla vs. uÄraÅmaya baÅladı.
Peki ,bundan sonra tıbbın komplike cerrahi ve dahili sorunlarıyla kim uÄraÅacak? AÄır hastalarımızı kimin ellerine emanet edeceÄiz? Bu branÅlarda yeterli hekim bulunmazsa,bunun hesabını kim verecek?
Siyasi iktidar,medya,halk..hep birlikte hekimleri küstürdü. Onların büyük özverisini,yoÄun emeÄini onurlandıracaÄı yerde, hakarete ve Åiddete baÅvurdu.
Altı yıl süren aÄır tıp eÄitiminin, arkasından gelen uzmanlık ve yan dal uzmanlık eÄitiminin, ne kadar büyük bir emek gerektirdiÄini hiç kimse anlamak istemedi. Bu ülkenin doÄusunda her mesleÄe ihtiyaç varken, neden sadece hekimlerin ailelerinden,yerlerinden ,yurtlarından koparılıp mecburi hizmete gönderildiÄinin hesabını hiç kimse sormadı. Herkes yataÄında mıÅıl mıÅıl uyurken veya bir yerlerde eÄlenirken, onların acil servislerde, imkansızlıklar içinde, insanların acılarını dindirmek için canla baÅla nasıl uÄraÅtıÄını hiç kimse takdir etmedi. Uykusuz ve stresle geçen gecenin sabahında ,bazen kahvaltı bile edemeden yine aynı tempoda tüm gün çalıÅmaya devam etmek zorunda olduklarını, kimse bilip söylemedi. Gün ıÅıÄı görmeyen ameliyathanelerde,yoÄun bakımlarda 16-20 saat ayakta, nice hayatları kurtardıklarını, masaya eÄilmekten kambur kaldıklarını, mikrop kaparak hastalandıklarını, hatta öldüklerini kimse yazmadı.
Aksine normalde de ,zaten yüzde bir görülen komplikasyonu ,medya, hekim hatası olarak yansıttı.
Ãlkemizde yolsuzluktan,eroinden, emlaktan.. milyonlarca lira haksız kazanç saÄlayanlar baÅtacı edilirken, oranı binde biri bile bulmayan çok az sayıda hekimin serbest piyasada aldıÄı ücretler söz konusu yapıldı. Zamanın baÅbakanı ve saÄlık bakanı, ihalelerde yapılan vurgunları görmezken, ââHekim efendi,Hastanın cebinden elini çekââ diye demeçler verdiler. Hekimin emeÄinin karÅılıÄını ödemeyerek, onu ââPerformans ââ kazancına, günde 80-100 hasta bakmaya muhtaç ettiler.Hastanelerde kötü yönetimin,hemÅire,tıbbi sekreter ve personel açıÄının, cihaz ve malzeme yokluÄunun sorumlusu olarak, hekimi hedef gösterdiler.
Zavallı halkımız da kıÅkırtılmıŠsaÄlık talebinin sonucu olarak hastanelere koÅup da, kalitesiz bir hizmetle karÅılaÅınca, karÅısında baÅbakanı ,saÄlık bakanını,hastane yöneticisini deÄil, her zamanki gibi yokluklar içinde onun sorununa çözüm bulmaya çalıÅan hekimi gördü. Sistemin gerçek sorumlularını hiç düÅünmeksizin ,nankörce hekime saldırdı,hırsını, özveriyle kendine hizmet etmekte olan hekimlerden aldı. Gencecik hekimler, mesleÄinin en verimli çaÄında, daha nice hayatlar kurtarabilecekken, acımasızca katledildiler.
Tüm kamu hastanelerinde, acil servislerde hasta ve hasta yakınlarının sözlü ve fiziksel Åiddeti ,hekimleri artık hayatından bezdirdi.MesleÄinden soÄuttu. DiÄer taraftan bu acımasız neoliberal düzende,hekim hatalarından kar etmek isteyen büyük bir grup doÄdu.Avukatlar haklı haksız davalar açarken,sigorta Åirketleri pahalı poliçelerle hekimlerin baÅına üÅüÅtü.
Ve iÅte,ne yazık ki hekimler küstü.
Artık, saatlerce uÄraÅarak zorlu ameliyatlar yapmak, risk almak istemiyorlar.Daha komplikasyonsuz,daha rahat branÅları seçiyorlar.
Åimdi hekimlerin emeÄinin karÅılıÄını vermeyenler,onları hedef gösterenler, Åiddet uygulayanlar acı acı düÅünmeliler.. Hekimlerin gönlünü nasıl tekrar alabilecekler? Bu küskünlüÄe son verip, onları yeniden zorlu ,aÄır branÅlara nasıl ikna edebilecekler?